Milli Ekonomi Modeli
Prof. Dr. Haydar Baş

GELİR DAĞILIMINDA DENGESİZLİK

Ekonomi politikalarının en önemli hedeflerin­den birisi de gelir dağılımını adil bir şekilde ya­parak, fertlerin gelirleri arasındaki farkı mümkün olan en az seviyeye indirmektir.
 
Gelir dağılımının düzeltilmesi sosyal adaleti sağlayacağı gibi, ülke ekonomileri için sürekli büyümenin de temelini oluşturmaktadır. Ekono­milerde pazarın büyümesi, yani tüketimin art­ması toplumdaki fertlerin gelirlerini dengeli bir şekilde artırmaktan geçmektedir. Bu manada en temel ihtiyaçlarını bile alamayan dar gelirli in­sanların desteklenmesi, sadece gelir dağılımın­daki dengesizliği gidermemekte, tüketim artışı­na sebep olduğu için sürekli büyümeye de im­kan tanımaktadır.
 
Hiçbir dönemde bütün insanların gelirleri bir­birine eşit olmamıştır, zaten ideal olan da bu de­ğildir. Gelir düzeyi yüksek olan bireylerin yanın­da daha düşük gelire sahip bireylerin toplumdaki varlığı yaşanan bir gerçektir.
 
Önemli olan bireylerin gelirleri arasında toplum­sal dokuyu zedeleyecek bir uçurumun oluşmaması-dır. Ancak mevcut ekonomi modellerinin yanlış uy­gulamaları açlık sınırının altında yaşamaya çalışan bireylerle şatafatlı bir tüketim çılgınlığı içinde olan bireylerin iç içe olduğu çarpık bir toplum modeli meydana getirmiştir. Yanlış olan budur.
 
Toplumun geniş bir kesiminin gıda, giyim, ko­nut, sağlık, ulaşım, eğitim gibi temel ihtiyaçlarının gelir dağılımındaki bozukluk sebebiyle karşılanma­ması, gelirin büyük bir kısmının mutlu bir azınlık tarafından türlü şekillerle elde edilmesi, ekonomik bir sorun teşkil etmesinin yanında sosyal tahribatla­ra yol açmaktadır.
 
Örneğin Türkiye'de 2003 yılı itibari ile nüfusun en yoksul % 10 kesimi gelirin % 1.9'unu alırken; en zengin % 10'un aldığı pay, % 34.6'ya kadar çık­maktadır(21). Bu tabloya göre en zengin ve en fakir % 10'luk dilimlerin gelirden aldığı paylar arasında 18 kat fark vardır. Günlük geliri 4.3 ABD Doların­dan az olanların oranı ise 2002 yılı itibari ile % 30.3'tür(22). Sıfıra doğru inildikçe gelir dağılımın­daki adaleti 100'e yaklaştıkça da adaletsizliği göste­ren "Gini Katsayısı", 2003 yılı için 42 olarak he­saplanmıştır(23).
 
Dünyanın diğer ülkelerinde de durum pek farklı değildir.
 
Küreselleşme adı altında gelişmiş ülkeler çeşitli pa­ra oyunları ve çıkarttırdıkları kanunlarla birlikte, azge­lişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin kaynaklarını ve gelirlerini sömürerek kendilerine aktarmışlardır.
 
Kapitalist politikalar sonucu 1998 yılı itibari i­le 973.7 milyon kişi günde 2 ABD Dolarının al­tında gelir elde ederken; 352.9 milyon kişi ise günde 1 ABD dolarının altında gelir elde etmek­tedir(24). Aynı yıl itibari ile dünya nüfusunun 5.240 milyar olduğu dikkate alındığında felaketin boyutları daha iyi anlaşılacaktır.
 
Çoğunlukla Afrika'da, Doğu ve Güney Asya'da ve Güney Amerika'da açlık sınırında yaşayan in­sanlar, kaynakları olmadığı için değil, küresel güçler tarafından sömürüldügü için bu durumu yaşamaktadır.
 
Gelişmiş kabul edilen ülkelerde bile gelir ada­letsizliğine işaret eden Gini katsayısı son derece yüksektir. ABD'nin 2000 yılı Gini katsayısı 40.8, ingiltere'nin 1999 yılı Gini katsayısı 36, Alman­ya'nın 2000 yılı Gini katsayısı 28.3'tür(25).
 
Yine 1993 yılı itibariyle dünyadaki en zengin % 1'lik kesim, toplam gelirden % 9.5 pay alır­ken; en fakir % 10'luk nüfus sadece % 0,8 ge­lirden pay almaktadır. Bu da 100 kattan daha fazladır(26).

Bu sebeple kapitalist modellerin çözemediği problemlerden biri de gelir dağılımında dengesiz­liktir. Zira bu problem kapitalizmin doğasından kaynaklanmaktadır. Gelir dağılımında bozukluğa sebep olan etkenler incelendiğinde bu daha iyi anlaşılacaktır.

21-Bkz. The World Bank, World Development Indicators
22-DİE Turkey, Istatistical Year Book 2004
23-Bkz. The World Bank, World Development Indicators
24- The World Distribution of Income Xavier Sala-i Martin Department of Economics, Colombia University Working, Paper no 8933, May 2002.
25- The World Bank, 2004 (Census and Statistics Department)
26- The Economic Journal, 112 51-92, January 2002, Royal Economic Society, True World Income Distribution 1988 and 1993, Branko Milanovic