MİLLİ EKONOMİNİN ESASLARI
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Yeni Mesaj Gazetesinde 25.10.2001 tarihli yayımlanan yazısıdır. Milli ekonomi modelinde, tamamen kendi insanımızın emeğine ve üretimine dayalı
bir kalkınma metodu esas alınmaktadır. Burada maksat ülkemizin kalkınması ve
ekonomik bağımsızlığıdır.
Ekonomik bağımsızlıktan kasıt, Türkiye'nin her türlü mal ve hizmeti üretebilme
gücüne sahip olması, iç ve dış ödemelerini de borçlanmadan sağlayabilmesidir. Milli
ekonomi modelinde şu esaslar mevcuttur:
1. Küresel güçlerin gelişmekte olan ülkelere karşı uyguladığı ekonomik savaştan
dolayı, ülkemizde reel sektör ileri teknolojiden, büyük yatırım ve organizasyonları
gerçekleştirecek projeleri hayata geçirebilecek güçten uzaklaşmıştır.
Kabul etsek de etmesek de ülkemizde reel sektör bu durumdadır. Bu itibarla devlet,
yeni ürünler geliştiren, yeni pazarlar bulan, yeni teknik ve yöntemlerin uygulandığı
ve büyük sermaye yatırımlarının gerektiği alanlara girip, mamul ve yarı mamuller üreterek reel sektöre öncülük yapacaktır.
Üretimimizde uzun vadede istikrarın sağlanması için stratejik malların üretimi
garanti altına alınacaktır.
2. Reel sektör, faaliyet dışı gelirlerle değil üretimle para kazanmaya
yönlendirilecektir.
3. Sigorta, vergi ve enerji gelirleri aşağı çekilerek maliyetlerin düşürülmesi temin
edilecektir. Bu sayede halkımıza ucuz mal ve dış piyasa şartlarında rekabet
edebilecek ürünler sağlanmış olacaktır.
4. Yerli üretim, ithal mallar karşısında korunacaktır.
5. Dışarıya satılan hammadde ve yarı mamuller değer katılarak son mamul haline
geldikten sonra ihraç edilecektir.
6. Yapılacak yatırımlar ekonomik açıdan öncelikli sektörlere dağıtılarak verimlilik
yakalanacak ve yatırım hacmi ile daha yüksek bir büyüme hızı elde edilecektir.
7. Yabancı sermayenin bir ülkeye daha çok doğal zenginlikleri ve enerji kaynaklarını
kullanmak veya gümrük duvarlarını aşarak iç pazara mal ve hizmet satmak için
geldiği bilinmektedir.
Ancak azgelişmiş ülkeleri sömürme mantığıyla değil, yatırım yaptığı ülkeyle
ekonomik kader birliği yapacak ve kazandığı paranın tamamını bu ülke içinde tekrar
yatırıma dönüştürme anlayışıyla iş yapan yabancı sermayeye her türlü kolaylık
sağlanacaktır. Milli ekonomi modelinin yabancı sermayeye yaklaşımı bu şekildedir.
8. Spekülatif para ve sermaye hareketlerine karşı gereken tedbirler alınacaktır.
9. Dalgalı kur uygulaması, Türk parasının değerini düşürmekte ve dövizin, değerinin
çok üzerinde izafi bir değerle yükselmesine sebep olmaktadır.
Döviz kurlarında yarattığı belirsizlik, neden olduğu döviz riski dolayısıyla sermaye
hareketleri üzerindeki daraltıcı etkileri ve üreticimiz açısından en riskli maliyet
unsuru olması sebebiyle dalgalı kur politikasına son verilecektir. Türk parasının
değeri Merkez Bankası eliyle korunacak, dolarizasyonu önleyecek tedbirler
alınacaktır.
10. Uluslararası tahkim uygulamasına son verilecek Gümrük Birliği de milli
çıkarlarımız doğrultusunda tekrar gözden geçirilecektir.
11. Tarım ve hayvancılık desteklenecek, ormancılık ve madencilik canlandırılacaktır.
Yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızın tamamını devreye koyacak projeler hayata
geçirilecektir. Bu işletmelerin devreye girmesi için faizsiz kredi verilecektir.
12. Memur ve işçiden vergi alınmayacak. Üretici ve pazarlamacılardan geliri 100
milyarın altında olanlardan da vergi alınmayacaktır.
Bunlar milli ekonomi modelinin esaslarından bazılarıdır. Taklitlerinden sakınıldığı
için burada maddelerin tamamı ortaya konmamıştır. Ancak herkesin kalbi mutmain
olmalıdır ki bu sistem, hayata geçirildiği taktirde yüzde yüz başarılı olacak bir
sistemdir.