Milli Ekonomi Modeli
Prof. Dr. Haydar Baş

GSMH

Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH), bir ülkede belirli bir zaman diliminde (genellikle bir yılda) üretilen mal ve hizmet biçimindeki çıktıların pa­rasal değerlerinin toplamıdır.

Büyüme ise; GSMH'nın belli bir dönem içer­sinde oransal olarak ne kadar arttığını gösteren ölçüdür.

Milli Ekonomi Modeli'mizde büyüme, gelirde dengeli bir dağılımı sağlamalıdır. Aksi takdirde gelir dağılımında dengesizliği getiren büyüme, toplumda sosyal yapıyı bozduğu gibi, ekonomi­nin dengesini de bozmaktadır.

Gerek yeni vergi ve sosyal devlet politikası ve gerekse para politikası sayesinde Milli Ekonomi Modeli toplumun her kesiminin gelir düzeyini yükseltecek bir büyümeyi hayata geçirmektedir.

GSMH rakamları büyümede esas kabul edil­melidir. GSİH (Gayri Safi İç Hâsıla)'da yabancı­ların içeride oluşturdukları katma değer artışı da hesaba katıldığı için, ekonomilerde reel büyüme­yi yansıtmaz.

Yabancılar elde ettikleri gelirleri o topraklarda tutmazlar. Dolayısıyla, yerli bireylerin üretimi o ülke ekonomisindeki büyümeyi daha iyi yansıta­caktır.

Belli bir dönem içerisinde yapılan mal ve hizmet üretiminden stok artışları çıkartıldıktan sonra elde edilen rakamlar gerçek büyüme oranlarını bize ve­recektir. Çünkü üretildiği halde satılmayan malın e­konomiye faydası değil zararı vardır. Belli bir za­man sonra stoklarda meydana gelen artış ekonomi­nin krize girmesine sebep olur. Ülkemizde her sek­tördeki stok artışları hesaplanmamaktadır. Stok ar­tış veya azalmalarının hesaplandığı sektörlerde, ya­pılan üretim ile stok değişikliği birbirine oranlana­rak özelde o sektörün, genelde ekonominin gidişatı hakkında bilgi sahibi olunabilir.

Eğer yapılan üretime mukabil her dönem stok­larda bir artış varsa piyasalarda yeterli tüketimin olmadığı tespit edilebileceği gibi, bunun tersi olan stok azalmalarında ekonominin talep enflasyonuna girme eğiliminde olduğu tespit edilir.

Oysa günümüzde harcamalar yönlü yapılan hesapla­malarda stok artışları da hesaba dâhil edilmektedir (4).

GSMH hesaplamaları üç yönlü yapılmaktadır. Üretim, harcama ve gelir yönlü hesaplamalardan elde edilen sonuçlar birbirine eşitleniyor. Birazdan izah edeceğimiz sebeplerden dolayı üç ayrı şekilde yapılan hesaplamaların birbirine eşitlenmesi doğru değildir.

Kapitalist anlayışlar üretim faktörlerine yapılan harcamalardan elde edilen gelirin, elde edilen de­ğere eşit olduğu yanılgısında olduğu için Üre-tim=gelir=tüketim eşitliği kumlmuştur(5).
Para ve üretim bahsinde açıkladığımız üzere gerçekte üretim elde edilen gelirden büyüktür. Gelir ise tüketimden büyük eşittir.
 
Olması gereken eşitlik aşağıdaki gibidir:
 
Üretim> Gelir >= Tüketim
 
Üretimden elde edilen gelirin, elde edilen ü­retime eş olması mümkün olmadığı gibi, elde e­dilen gelirin çok özel şartlarda tamamı tüketime aktarılacaktır.

Kapitalist anlayışlarda üretim yönlü yapılan hesaplamaların harcamalar ve gelir yönlü yapı­lan hesaplamalara eşit olduğunu var saydığı­mızda ekonominin tam istihdam düzeyinde den­gede olması gerekmektedir. Çünkü üretilen ka­dar tüketim olmakta, elde edilen gelir kadar da tüketim olmaktadır. Böyle bir tablonun kapita­list modeller ile yakalanması mümkün değildir. Ekonomi ile ilgili rakamlar böyle bir tablonun kapitalist modellerin uygulandığı son 150 yıldır yaşanmadığını göstermektedir.

Esasında harcamalar ile üretim arasında böy­le bir eşitliğin olmadığı yapılan GSMH hesapla­malarında hemen belli olmaktadır. Harcamalar yönlü yapılan hesaplamalarda stok değişiklikle­ri de harcamalara dahil edilmektedir.

Aksi takdirde üretim yönlü hesaplamalar har­camalar yönlü yapılan hesaplamalardan büyük olacaktır(6).

Örneğin; 2003 yılı üretim ve harcamalar yönüyle hesaplanan GSYİH (cari fiyatlarla)

359.762.925.944 milyon TL

2003 yılında harcamalar yönlü GSYİH' ya eklenen stok artışı 26.328.923.634 milyon TL ( % 7. 3)

2004 yılı üretim ve harcamalar yönüyle yapılan GSYİH (cari fiyatlarla) 430.511.476.968 milyon TL

2004 yılında harcamalar yönlü GSYİH'ya ekle­nen stok artışı (cari fiyatlarla) 33.973.662.533 milyon TL ( % 8)(7).

Ayrıca yatırımların tasarruflara eşitlenmesi Milli Ekonomi Modeli'nde kabul edilmemektedir. Yatırımların kaynağı sadece yapılan tasarruflar o­lamayacağı gibi her tasarrufun yatırıma aktarıl­ması da mümkün değildir. Yatırımlar modelimiz­de maliyetsiz para ile yani emisyon ile destekle­neceği için büyüyen ekonomilerde yatırımlar ta­sarruflardan büyük olacaktır.

Milli Ekonomi Modeli'nde GSMH hesaplama­sı üretim yönlü yapılırken stok artışlarından arın­dırılarak yapılacaktır.

Harcamalar yönlü yapılan hesaplamalar ile üre­tim yönlü hesaplamalar stok artışlarından arındı­rıldıktan sonra hesaplanacaktır.

4- Bkz, DİE, GSMH Hesapları
5- Prof.Dr. Erdoğan Alkin, iktisat, s.157
6- Bkz, D.İ.E, GSMH Hesapları
7- Bkz, D.İ.E, Ekonomik ve Finansal Veriler